Burdur




 www.tatilfikri.com.tr



BURDUR ADININ TARİHİ

Burdur isminin menşei hakkında çeşitli rivayetler ve efsaneler mevcuttur.
 
Eski Yunan Mitolojisinde kahraman Ulis, tanrıların gazabına uğrar. Yunanistan’dan kovulur. Yolu Antalya yakınlarına düşer. Geceleri kutup yıldızına bakarak, kuzeye doğru ilerler. Karşısına bir göl çıkar ve o sırada gaibten bir sese ona Rumca ve eski  Latince “Ezostas! (Burada dur!)” diye seslenir. Ulis burada durur ve burayı yurt tutar. Selçuklular Anadolu fetihleri sırasında Burdur’u fethederler. Köyün ismini “Ezostas” olarak öğrenirler. Rumca bilmedikleri için manasını sorarlar. “Burada dur” anlamına geldiğini öğrenirler. Buraya yerleşen Türkmen aşiretleri “Burada dur” kelimesini zamanla “Burdur” olarak telaffuz etmeye başlarlar ve bu kelime şehrin yeni ismi olur.

İstasyon civarında bulunan höyüğün ismi “Polydorion”dur. “Polydorion” eski Rumcada “tarf taşı, taşlık yer” anlamına gelmektedir.  Bizans döneminde de buraya “Polydorion” denilirdi. Bir rivayete göre “Polydorion” sözcüğü önce “Polydor” olarak söylenmiş, daha sonra da “Burdur” olarak söylenmiştir.

Kimi kaynaklara göre Burdur yöresinin eski adı “Limobrama” idi. “Limobrama” kelimesi “göl kenti” anlamına gelen “Limonobria” sözcüğünden türemiş, sonra da değişerek “Burdur” olarak telaffuz edilmeye başlanmıştır.

Halk arasında anlatılan bir rivayete göre de, Horasan’dan Anadolu’ya göç eden bir Türkmen aşiretinin âmâ, yaşlı reisi vardır. Aşiret, şehrin şimdiki bulunduğu yere geldiğinde yaşlı reis oğluna seslenir: “Oğul burnuma güzel kokular gelir. Anlaşılan burası hem sulak, hem de bağlık bir yerdir. Burada dur, burada ilini kur!” der. Bu yerin adı da zamanla “Burdur” olarak değişir.

BURDUR TARİHİ

XVl. yy'a kadar Burdur'da önemli olaylar olmamıştır. 1522’de de Burdur Tirkemiş İlçesi merkezi durumundadır. Bu dönemde şehir eskiye nazaran daha gelişmiştir. XVl. yy'ın sonuna doğru şehir biraz daha büyümüştür. Ekonomi canlanmıştır. Bu bakımdan verilen vergiler fazlalaşmıştır. 1839 Tanzimat hareketinden sonra Burdur, Kütahya ilinden ayrılarak Konya ilinin Isparta kaymakamlığına bağlandı. 1850 yılına kadar bu bağımlılık sürdü. Daha sonra başta Saden oğlu Hacı İsmail Ağa olmak üzere Burdur’un Sancak olması için uğraşmışlar ve 1872 yılında Burdur sancak olmuştur. Burdur’un ilk sancakbeyi Mehmet İzzet Paşadır.

Osmanlı Devleti 1914’de 1. Dünya Savaşına katılınca bütün yurtta seferberlik ilan edilmiş ve aynı yıl Burdur’da şiddetli bir deprem olmuş, yaklaşık 4000 kişi ölmüş ve şehrin önemli dini yapıları bu depremde yıkılmıştır. Her iki felaket birleşmiş ve Burdurlular birkaç yıl bu kötü şartlar altında yaşamışlardır.

1920 yılında müstakil mutasarrıflık olan Burdur, doğrudan hükumet merkezi olan İstanbul'a bağlanmıştır. 1.Dünya Savaşının yenilgi ile neticelenmesinden sonra İtalyanlar Antalya’ya asker çıkardılar. Burdur’a gelerek merkez komutanlığı kurdular. Burdur düşmanın yurttan atılmasından sonra kurulan yeni Türkiye Cumhuriyetinde 1923 yılında İl olarak yerini almıştır.


ULAŞIM

Burdur; İstanbul-Antalya ve Ankara-Antalya karayolu üzerindedir. Marmara, Ege ve İç Anadolu Bölgesinden Antalya'ya giden bütün araçlar ilimizden geçmektedir.
Hava   ulaşımı 25 km. uzaklıkta bulunan Isparta Süleyman Demirel Hava Limanından   gerçekleşmektedir. Ayrıca 130 km uzaklıkta bulunan Antalya Hava Limanıyla da   havayolu ulaşımı yapılmaktadır.


BURDUR MUTFAĞI

Burdur mutfağında çorba, tencere yemekleri, pirinç pilavı ve börek ana yemek olarak hep var olmuştur. Zamanla bu yemeklere zeytinyağlı yemekler ile salata türleri katılmıştır.

Geleneksel Burdur mutfağına bakıldığında yemek çeşitlerinin çoğunun un, haşhaş ve cevizden yapıldığını görmekteyiz. Dünden bugüne en çok beğenilen yiyecekler, börek ve çeşitleri ile hamurdan yapılan tatlılardır. Et yemekleri genellikle pirinç veya bulgur pilavıyla birlikte yenmektedir. Süt, yalnız başına bir besin kaynağı olduğu gibi, tereyağı, peynir, yoğurt, ayran gibi süt ürünleri, yoğurtlu yemekler oldukça zenginlik göstermektedir.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Burdur'u ziyareti sırasında kendisine ikram edilen ve “Şam Muhallebisi” olarak tanıtılan sütlü muhallebiye, “Bu muhallebi Şam muhallebisi değil. Orada böyle bir şey yok. Bu tatlıyı sadece Burdur’da yedim” dediği ve adının “Burdur Muhallebisi”  olarak değiştirilmesini istemiştir.

Burdur'a özgü yemekler: Testi Kebabı, Burdur Şiş, Kabak Helvası, Ceviz Ezmesi, Ceviz Helvası, Burdur Muhallebisi olarak sıralanabilir. Özel günlerde ve ziyafetlerde et suyundan pişirilmiş, pirinç çorbası, soğanlı kazan eti veya pirinç pilavı, sac kebabı, sac böreği, et böreği ve katmer yapılması gelenektendir.

Burdur'a has "Burdur şiş" tadılmaya değer bir yemektir. Üzerine de Burdur il merkezinde ve ilçelerinde üretilen "ceviz ezmesi" olarak adlandırılan ceviz tatlısı ve Sagalassos Antik Kenti yolu üzerinde bulunan alabalık tesislerinde dinlenerek, yöreye has süzme yoğurt ile alabalık yenebilir.

 www.tatilfikri.com.tr


Yorumlar