Tekirdağ




www.tatilfikikri.com.tr



Tekirdağ (Eski adı: Tekfurdağ), Marmara Bölgesi'nin Trakya kısmında yer alan ve Tekirdağ ilinin aynı isimli merkez ilçesi olan yönetsel birimidir. Deniz kıyısında yeralan şehir köfte, rakı ve kirazı ile meşhurdur. Edebiyatçı Namık Kemal ve Macar bağımsızlık savunucusu Ferenc Rakoczi bu şehirde yaşamış ünlülerdir.
Eski yaygın tarihi kabul, Tekirdağ'ı bir Yunan kolonisi olarak kurulduğunu kabul eder. Sisam Adasından gelen kolonicilerin ilk olarak kurduğu şehir "Bisanthe" adıyla bilinir. Bu ad ile bizans kelimesi arasındaki benzerlik dikkat çekicidir. Bu isim kent, Trak kökenli Odris Krallığı yönetimi altına girdiğinde de kullanılmıştır. Bu görüşü kabul edenler Roma İmparatorluğu döneminde şehrin "Rhaedestos" olarak yeniden adlandırıldığını öne sürer. Fakat Bisanthe şehrinin, Tekirdağ merkezde değil, merkeze bağlı Barbaros beldesinde olduğunu savunan yeni görüşlerde vardır. Pliny adıylada bilinen Romalı tarihçi Gaius Plinius Secundus, Bisanthe şehrinden ve bu şehirden ayrı "Resisto" adında başka bir şehirden söz eder.[4][3] Bu doğrultuda Bisanthe ismini değil de Resisto/Resisthon adı Tekirdağ'ın bilinen ilk ismi olarak kabul edilebilinir.
Önceleri Roma kökenli Rhaedestos ismi ile anılan şehir, Doğu Roma İmparatorluğu dönemine denk gelen Ortaçağ boyunca bu isimde gelen "Rodosto" adı ile bilinir. Osmanlılarda şehri ilk aldıklarında yine bu ismimden türetilmiş "Rodosçuk" ismini kullanır. Ama daha sonra şehir "Tekfurdağı" ismi ile anılmış, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında ise kentin güneybatısında yer alan Tekir Dağı vesilesiyle şehrin adı "Tekirdağ" olarak resmileştirilmiştir
Tekirdağ'ın bu dönemine ait buluntular çeşitli Trak tümülüsleri ile Bisanthe ve Heraion Teikhos antik kentleridir. Dönem boyunca bölgede Trak boyları ve Marmara kıyılarında Yunan koloniciler etkili olmuştur.
Bölgedeki (yalnızca Tekirdağ merkez) tümülüsler şunlardır;[5]
Trak Kralı Kersepleptes, Tekirdağ Müzesi
*Karaevlialtı Höyüğü: Harekkattepe tümülüsü olarakta bilinir. Heraion Teikhos antik kentinin yakınında denizden 150m içerde yer alır. Tekirdağ-İstanbul karayolu kıyısında yer alan höyük, 1957'deki yol çalışmaları nedeniyle önce zarar görmüş, daha sonraki yıllarda planlanan yol genişletme çalışmaları neticesinde daha fazla zarar görmesin diye, hızlı bir kurtarma kazısı faaliyetine girilmişitir. Bir mezar olan bu yapı Odris krallarından, Kersepleptes'e aittir. Erguvani bir elbiseyle gömülen kralın mezarında meşe ve sarmaşık çelenklere rastlanılmıştır. Buluntular Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesinde görülebilinir
Menekşe Çatağı Höyüğü: Batı ve doğu diye ikiye ayrılan höyüğün, batı kısmında yapılan kazılarda Toptepe Kültürüne ait M.Ö.4300'lere yani Orta Bakır Çağa denk gelen buluntulara rastlanmıştır. Höyüğün İlk Tunç Çağ boyunca kullanıldığı ve Troya1 ile benzer kapaklara ve Troya2'ye ait nesnelere ulaşılmıştır. Bu tabakanın üzerinde Erken Demir Çağında (M.Ö. 1200) ait bir tabaka bulunmuştur. Doğu Menekşe Çatlağında ise yine benzer dönemlere ilişkin bulgular elde edilmiştir. Erken Demir Çağına ait hayvan adakları ve kerpiç kalıntılara ulaşılmıştır. M.Ö 2yy. kadar kullanıldığı sanılan bir tapınak kalıntısıda Doğu Menekşe Çatağından tespit edilmiştir.
Naip Tümülüsü, tahminen Kral Kersepleptes'in oğlu Teres'e ait mezar odası, Tekirdağ Müzesi
Naip Tümülüsü Diğer ismi Kızlarhöyük olan tümülüste kazılara Tekirdağ Müzesi 1984 yılında başlamıştır. M.Ö.325-320 yıllarına tarihlenen mezarın Kersepleptes'in oğlu Teres'e ait olduğu düşünülmektedir.
Tekirdağ, merkezde yer alan başlıca antik kentler deniz kıyısında olmakla beraber 2 tanedir.
Bisanthe: Bisanthe, Panion daha sonraki yıllarda ise Banados olarak bilinen yerleşim yeri araştırmalara göre, Tekirdağ merkeze bağlı Barbaros beldesidir. Sisamlı koloniciler tarafından M.Ö. 550 yılı civarında kurulan şehir, için Odris krallarından Seuthes kendi toprakları içinde yaşanacak deniz kıyısındaki en güzel yer olarak tarif eder. 
Heraion Teikhos: Karaevlialtı mevkiinde yeralan antik kent, M.Ö.2000'den, Bizans dönemine kadar kullanılmıştır. Adı " Hera'nın Surları" anlamına gelen şehrin aslında birr Trak yerleşimi yeri olarak kurulduğu, M.Ö. 8-7yy döneminde Hera kültünün önemli bir merkezi sayılan Sisam adasında gelen göç dalgasından etkilendiği düşünülüyor. Tespit edilen başlıca yapılar, bir kale, sağlık tanrısı Asklepios'a adanan tıp merkezi, çok sayıda sayıda tanrı ve tanrıçaya tapılan bir tapınak kompleksi ve helenestik devre ait mezarlardır. 
Roma Dönemi
Roma imparatorluğunun önemli karayollarından Egnatia Yolu'nun geçtiği bölge, özellikle Doğu Roma İmparatorluğu döneminde başkent Konstantinopolis'in tahıl ihtiyacını bir kısmını karşılıyordu. Bu dönemin önemli kentleri Resisto (Tekirdağ) ve artık Bisanthe olarak değil de Panion (Barbaros) olarak adlandırılan kentlerdir. Panion kenti bunun yanında, Doğu Roma döneminde bir ara Theodosiopolis olarak isimlendirilmiştir.[8]
Plinius'un M.S. 1.yy'da Resisto/Resisthon olarak andığı Tekirdağ şehri, Prokopius tarafından Rhaidestos/Rhaedestos şeklinde kayda geçer. İmparator Justinyen tarafından 6.yy restore edilen kent, dönem dönem Balkanlardan gelen akıncılar tarafından yağmalanır. Bulgarlar tarafından 813 ve 1206 yıllarında yapılan yıkımlar buna örnektir.[4] Bölgede yapılan 1206 yılındaki Bulgar-Latin savaşı adını kentten alır: Rodosto Savaşı
Turizm 
Tekirdağ'da görülmeye değer sayısız eser bulunmaktadır.İlginç ziyaret noktaları arasında Macaristan'ın Avusturya'ya karşı mücadele etmiş bağımsızlık kahramanı Ferenc Rakoczi'nin 1720-1735 yılları arasında (başka bir deyişle, Osmanlı'nın Macaristan'ı kaybetmesinden sadece 35 yıl kadar sonra) Osmanlı İmparatorluğu'na sığındığı dönemde kaldığı 17. yüzyıl Türk evi sayılabilir. Ev bugün müze kimliğini taşımakta olup, Macaristan hükümetinin mülkiyetinde ve Türkiye'yi ziyaret eden Macarların vazgeçilmez uğrak yeri konumundadır.
Ayrıca Namık Kemalin doğum yeri olup adına düzenlenmiş Namık Kemal Evi müzeleştirilmiştir.
Şehir merkezinde Atatürk'ün birebir boyutlarındaki tek heykeli bulunmaktadır.
Her sene Haziran ayında Tekirdağ Kiraz Festivali adı altında ortalama 1 hafta süren etkinlikler düzenlenmektedir. İlk olarak 1962'de Kiraz Cümbüşü adıyla başlayan festival, günümüzde kent merkezi için önemli bir turistik faaliyettir.

 www.tatilfikri.com.tr


Yorumlar